La pluie
1-
Hier j'ai regardé tomber la pluie
La pluie fait tout ressembler au ciel
Tout est suspendu en l'air
Comme figé avant de toucher le sol
La raison étonnée entre ciel et terre
est suspendue en l'air comme un oiseau
Un moment je t'ai vue avec ressemblant à la pluie tes regards et ton corps
Je me suis jeté sous la pluie battante et j'ai enlacé ton corps
Dommage cet homme a dû perdre la raison, ont dit les badauds
J'ai crié : gardez donc la raison mais ne touchez pas à la pluie battante
2-
L'esprit humain est battu par la pluie et ses rudes gouttes
Elle emporte en sifflant les vers présent à l'esprit
La vie part entraînée par les eaux
Ton cher visage et tes yeux partent
Sur ce pont qui me rappelle le passé
La manifestation poings en l'air puis la matraque de police et la crosse du gendarme
Tout ce qui a été vécu demeurent comme un rêve au loin scellé
Je regarde avec plaisir le feu que la pluie a mis dans les rues
Le feu qui reste dans les âmes des gens comme l'amour comme l'espoir
Nous sommes en feu partout brûle
Je pense que la vie est ainsi
La vie serre ma gorge comme un acier
Je tends ma main vers le passé
Seule la pluie la retient au lieu de mes années ruinées
La pluie coule devenant eau
Et mes cinquante-quatre ans perdus pour un procès
3-
Il pleut comme une chanson
Comme si une avalanche tombe aux fenêtres
Les charnières du monde se brisent
Le ciel descend au sol en arrachant ses cheveux
Rappelle-toi de moi avec ces chansons mon amour
Les incendies que la pluie a laissés
Rappelle-toi de moi avec le feu qu'elle a mis dans les rues
Rappelle-toi de moi avec un tel bouleversement
Je suis un bouleversement pour ce monde
YAĞMUR
-1-
Yağmurun yağışını seyrettim dün
Her Şeyi göğe benzetiyor yağmur
Her Şey asılı kalıyor havada
Bir an donmuş gibi yere düşmeden
Akıl yerle gök arasında Şaşkın
Uçan kuş gibi asılı kalıyor
Bir an seni gördüm bakışlarını ve yağmura benzeyen bedenini
Attım hayal gibi yağan yağmura kendimi ve sarıldım bedenine
Seyredenler yazık be bu adama aklını mutlaka kaçırmış dedi
Bağırdım: akıl sizin olsun ama dokunmayın sakın yağan yağmura
-2-
İnsanın ruhuna çarpıyor yağmur ve yağmurun o güçlü damlaları
Aklındaki dizeleri su gibi silip götürüyor ıslık çalarak
Hayat sulara kapılıp gidiyor
Sevgili gözlerin yüzün gidiyor
Anımsadığım geçmiş Şu köprüde
Yumruklar havada nümayiş sonra polis copu ve jandarma dipçiği
YaŞanmış ne varsa bir hayal gibi kalıyor o mühürlenmiş uzakta
Yaktığı ateşi seyrediyorum sokaklarda hazla yağmurun
İnsanların ruhunda bıraktığı ateşi aşk gibi umut gibi
Yangın yerindeyiz yanıyor her yer
ömür böyle diye düşünüyorum
çelik gibi sıkıyor boğazımı
Elimi uzatıyorum geçmişe
Yağmur tutuyor ellerimden yalnız Şu viran olmuş yıllarım yerine
Su olup akıyor yağmur
Bir dava uğruna kaybolan elli dört yaşım
-3-
Uzun hava gibi yağıyor yağmur
Sanki çığ düşüyor pencerelere
Dünyanın menteşeleri kopuyor
Gök saçın yolarak iniyor yere
Beni bu havalarla an sevgili
Yağmurun bıraktığı yangınlarla
Beni yaktığı ateşle sokakta
Beni böyle alt üst oluşlarla an
Bir alt üst oluşum bu dünyaya ben
-4-
Akşam yorgun akşam yalnız hüzünlü
Yağsın, yağmur içip dirilsin dünya
Uzun bir uykudan uyanır gibi
çocukken öğrendim doğmak ne ama
Hâlâ anlamadım gitti ölümü
Bu yıl bu bahçenin gülleri açmaz
Yağmurum ol yun beni sokaklarda
Sokaklarda akıp giden suyum ben
Mecram ol benim kalabalık yüzüm
Seninle sonsuza akıp gideyim
Metin Cengiz (1953-)
(.....)